Bilim insanları, yol ömrünü uzatırken çevresel etkileri azaltmayı hedefleyen yosun bazlı yeni bir asfalt bağlayıcısı geliştirdi. Petrol türevi bitüm yerine alglerden elde edilen yağlara dayanan bu biyobağlayıcı, özellikle soğuk iklimlerde görülen çatlak ve çukur sorunlarına çözüm sunmayı amaçlıyor.
Geleneksel asfalt, düşük sıcaklıklarda esnekliğini kaybederek zamanla bozulmalara yol açıyor. Ayrıca tamamen fosil yakıtlara dayalı olması nedeniyle yüksek karbon salınımına neden oluyor. Yeni çalışmada araştırmacılar, bu sorunları aşmak için farklı alg türlerinden elde edilen yağları karşılaştırmalı olarak inceledi.
Analizler sonucunda, tatlı suda yaşayan Haematococcus pluvialis adlı mikroalgden elde edilen bağlayıcının öne çıktığı belirlendi. Laboratuvar testlerinde bu bağlayıcının, trafik yüklerini taklit eden gerilimlere karşı daha yüksek deformasyon direnci gösterdiği ve neme bağlı hasara karşı dayanıklılığının arttığı tespit edildi.
Donma-çözülme döngüleri ve yoğun trafik koşullarını içeren deneylerde, alg bazlı bağlayıcı kullanılan asfalt numuneleri, geleneksel bitümlü asfaltlara kıyasla deformasyon sonrası toparlanmada yüzde 70’e varan iyileşme sağladı. Bu bulgu, yeni malzemenin soğuk hava koşullarında yol yüzeyindeki hasar riskini azaltabileceğine işaret ediyor.
Araştırmacılar, maliyet nedeniyle biyobağlayıcının kısa vadede bitümün tamamen yerini almasının zor olduğunu belirtiyor. Ancak asfalt karışımında kısmi ikame olarak kullanılması çevresel açıdan önemli kazanımlar sağlayabilir. Modellemelere göre alg bazlı bağlayıcının her yüzde 1’lik artışı, toplam karbon emisyonunu yaklaşık yüzde 4,5 oranında düşürüyor. Yaklaşık yüzde 22’lik bir kullanım oranı ise asfaltı karbon nötr seviyeye yaklaştırabiliyor.
